KAZANÇLAR

 

İki kısımdır:

 

1- Dünyevi kazançlar, 2- Uhrevi kazançlar. Yine kazançlar, hayırlı olup olmama bakımından da iki kısımdır: 1. Hayırlı kazançlar, 2. Şerli (hayırlı olmayan) kazançlar.

 

A. Dünyevi hayırlı kazançlar: Geçimini sağlayıp dilenmekten kurtulmak, ibadete güç kazanmak ve fazlasını da Allah (C.C.) yolunda  harcamak için kazanılan helal kazançlardır.

 

B. Uhrevi hayırlı kazançlar: Kendisine faydalı olması için neşredilen ve öğretilen ilimler, işlenen Salih ameller ve yeniden ihya edilen güzel ahlak ve adetlerdir.

 

C. Dünyevi hayırsız kazançlar: Bütün haram kazançlar günah işlemekte harcanan servetler ve Allah (C.C.)’ ye itaat etmeyen halefler, yani evladlar.

 

D. Uhrevi hayırsız kazançlar ise, sırf hased yüzünden inkar edilen hakikatler, ısrarla ve devamlı olarak işlenen günahlar ve sırf düşmanlık ve zulüm, yani kötü ahlak ve adetlerdir.

 

Alış-veriş, İslamiyetin övdüğü şeylerdendir. Onu bir cihad addeder. Her Müslüman helal mal kazanmak için çarşıya, pazara çıkar. Helalinden kazanacak, kimseyi aldatmayarak tartacaktır. Tüccar malını doğru tartarsa o, Allahü Teala’nın (C.C.) en doğru ve en sevgili kullarından addedilir. Resulullah (S.A.V.) Efendimiz: “EL KASİBÜ HABİBULLAH” yani: “Helal rızık kazananların Allahü (C.C.)’ nin  dostu olduklarını…” beyan buyurmuşlardır. Yine bir hadis-i şeriflerinde: “Sadık (doğru, güven duyulan) tacirlerin Nebilerle, Sıdıklarla, Şehidlerle haşrolacağı” bildirilmiştir. (Feyzulkadir). Bu kadar ticarete ehemmiyet veren, doğru tacirleri öven, bir din yoktur. O halde alınteri ile helal yoldan çalışıp, ticaretle uzak yerlerden mallar getirmek, memleketi bollaştırmak, maddi alemdeki kazançların en büyüğüdür. Resulullah (S.A.V.): “Kıyamet yaklaştığı zaman, başlarına taylasan giyenler çoğalacak, ticaret artacak ve mal çoğalacak. Para sahibi, sırf parasından ötürü saygı görecek. Fuhuş yaygın hal alacak, onlar hakim duruma gelecek, kadınlar çoğalacak, tartı ve ölçüde hile yapılacak. O günde bir kişinin köpek yavrusu beslemesi, çocuğu yetiştirmekten daha hayırlı olacak. Büyüğe saygı olmayacak, küçüğe de sevgi ve merhamet kalkacak. Adam malının kendisine nereden geldiğine bakmayacak (helalden mi, haramdan mı nereden gelirse gelsin, yalnız gelsin), faiz, alış-veriş olarak kabul edilebilecek ve aşikar olacak, faiz yemeyen adam kalmayacak, hiç olmazsa tozu bulaşacak, helali aramadan mal talebinde bulunulacak, insanların şerefleri mallar olacaktır” buyurulmuştur.