SUNUŞ
Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah (c.c.)’a aittir.
Salat ve selâm, O’nun ‘En güzel ahlâkı tamamlamak için gönderdiği’ son Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.)’in üzerine olsun.
İslâm’ın temel kaynakları incelendiğinde onun bütün olarak bir Ahlâk nizamı ve koyduğu kurallarıyla da bir ahlâk disiplini olduğu görülür.
İslâm ahlâkı, yalnızca insan hayatının bütününü kucaklamakla kalmaz. Aynı zamanda yeryüzündeki canlı veya cansız bütün yaratılmışları, çevreyi, evreni ve bunların insanla olan ilişkilerini de kuşatır.
İslâm dini, İtikad (İnanç sistemi), İbadet (Kulluk görevleri), Muamelat (Hukuk sistemi), Ukubat (Cezalar) ve Ahlâk esaslarıyla bir bütündür. Bunlardan bir tanesini dinin içerisinden çıkardığınızda ona İslâm demek mümkün olmaz. İslâm bilginleri, İslâm’ı büyük bir ağaca benzetmişler; ağacın köklerinin iman ve itikadı, gövdesinin ibadet ve muamelatı, onu budamanın ukubatı ve meyvelerinin ise güzel ahlâkı temsil ettiğini söyleyerek iman-ahlâk bütünlüğünü göstermişlerdir.
İslâm, Müslümanların güzel ahlâk ile donanmasını, bütün kötü huylardan uzaklaş-masını, onların kalp ve ruh temizliğinde doruk noktaya ulaşmasını ister. İnsanı eğitirken onun hem davranışlarını, hem de davranışlarına yön veren duygularını eğitir. Onun iç dünyasında sevgi, şefkat ve merhamet filizlerinin gelişip boy atmasına gayret eder. İnsanları birbirine yaklaştırıp, huzur ve mutluluklarını hazırlayacak, onlara yaşama sevinci verecek temel ahlâk kurallarını öğretir.
İman-ahlâk bütünlüğü Müslümanın olgunluğunu ve dünya hayatında huzur ve mutluluğunu sağlar. Müslüman, Peygamber ahlâkını öylesine özümsemeli ve davranışlarına yerleştirmeli ki, bütün davranışları birer güzel ahlâk uygulaması olsun. Kötü duygulara, haksızlıklara karşı hakkı tutsun, iyiyi korusun. İman ve ibadetler Müslümanı bu olgunluğa eriştirmek içindir. İslâm, insanları bu çizgide yetiştirerek, halkın hizmeti için onu topluma kazandırır.
Bizler, ‘Güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildiğini’ buyuran son Peygamber (s.a.v.)’in ümmetiyiz. O’nun yaşadığı güzel ahlâk, İslâm’ın kendisidir. Yani ilâhi ölçü ve kurallar içinde insanlığın en yüksek noktasına ulaşmak üzere uygulayacağı bir yaşama tarzıdır. İslâm ahlâkı, yeni ve eskimeyecek bir insanlık boyutudur.
Kur’an-ı kerim, Peygamber (s.a.v.)’in ahlâk dünyasını dokuyan kutlu kitap olduğuna ve Rasûlullah (s.a.v.)’in hayatı İslâm’ın bizzat kendisi olduğuna, Kur’an ve İslâm bir bütün olduğuna göre İslâm ile ahlâk bir bütündür. İslâm, bu tütünlük içinde kendine has bir ahlâk sistemi getirmiş ve bunu uygulamıştır.
İslâm ahlâk nizamı, insanın Rabbine, insanın insana ve insanın eşyaya karşı davranışlarını belirleyen ve belirli bir eğitim sürecinde bunu kişilik haline getiren bir nizamdır. Bu düzen, gönüllü ve gönülden yaşama düzenidir. Bu düzen, sevginin ve saygının egemen olduğu bir mutluluk düzenidir.
Hazırladığımız bu sitede, Yüksek İslâm Ahlâkı bütün yönleriyle okuyucularımızın hizmetine sunuldu. Tamamlanmayan bölümler üzerinde çalışmalarımız devam etmektedir. Bütün bölümlerimiz tamamlandığında bu konuda araştırma yapmak isteyen herkes için başvuru kaynağı olacağı ümidini taşıyoruz.
İslâm ahlâkını kavramak ve hayata geçirmek bizlerin ve insanlığın görevi olup sonuçları itibariyle bizim yararımızadır. Çünkü herkesin kurtuluşu ancak bu güzel ahlâkın her alanda yaşanması ve kötü ahlâktan kaçınılmasındadır.
Çalışmak bizden Tevfik Allah Teâlâ’dan …